Müşteri tanrıdır, müşterilerin rahatça, memnuniyetle satın almasını nasıl sağlarız? Şüphesiz her işletmenin gayretle takip ettiği hedef budur. Peki müşteri memnuniyetinin anahtarı nedir? Kalite, şüphesiz. Sosyalist piyasa ekonomisinin hızla gelişmesiyle birlikte, buradaki kalite dar bir anlam ifade etmiyor, sadece ürünlerin kalitesini değil, aynı zamanda işin kalitesini, hizmet kalitesini vb. de ifade ediyor, böyle büyük bir kalite görüşü. İşletme bu büyük kalite kavramı etrafında faaliyet gösterebilirse, inanmak için yeterli nedenimiz var: işletmenin geleceği daha parlak olacak.
Kalite bir işletmenin can damarı ve gelişiminin temelidir. Bir işletme kaliteyi bırakıp gelişmeden bahsederse bu sadece bir fantezidir. İşletme belli bir süre için belli bir kâr elde etse bile bu bir şans eseri ve güvenilmezdir. Bu çöle bir damla su koymak gibidir. Belki kısa bir ışık yayar ama sonucun sadece bir tane, yani kuru olduğu şüphesizdir. Mencius bir keresinde şöyle demişti: 'Kucaklanan odun hanedanlığın sonunda doğar; 9. Bir toprak yığınından dokuz kule yükselir; Binlerce millik bir yolculuk tek bir adımla başlar. Sadece kaliteyi gerçekten tutun, kalite kavramının ürüne nüfuz etme fikri, ürün insanlar tarafından memnuniyetle karşılanır, işletme büyük bir başarıya ulaşabilir.
Ürün kalitesi, yüksek kalitenin öncüsü olarak söylenebilir, pazarı işgal eden ilk koz kartıdır. Çünkü bir ürün, tüketiciler tarafından tanınmak istiyorsa zaman ve uygulama testinden geçmelidir. "Markalar yaratılır, bağırılmaz" denebilir. Özellikle günümüzün piyasa ekonomisinde rekabet son derece şiddetli bir biçimdedir, her işletme ürün kalitesini iyileştirmenin yollarını keşfetmeye çalışmaktadır, hepsi ürün kalitesinde zafer için savaşmak istemektedir. Ancak, ürün kalitesini gerçekten iyileştirmek kolay değildir. "Kısa namlu etkisi" gibi çeşitli departmanların yakın işbirliğini gerektirir. Belirli bir bağlantıda bir hata olduğunda, bunun tümü üzerinde ölümcül bir etkisi olabilir. Aynı zamanda, işletmeler sürekli olarak başkalarının ileri teknolojisinden ders almalıdır. Günümüzde bilim ve teknoloji her geçen gün değişmektedir, yalnızca dışarıdan sürekli olarak besin emerek ve sonra sindirerek ve emerek toplum tarafından ortadan kaldırılamaz, işletmeye yeni bir canlılık enjekte edebilir ve işletmenin gelişimi için fırsat kazanabiliriz.
Atasözünde söylendiği gibi, "iş bir savaş alanı gibidir." Piyasa ekonomisi sisteminde, işletmeler arasındaki rekabet son derece şiddetlidir. Aralarındaki rekabet küçük bir mücadeleden günümüzün hayatta kalma mücadelesine evrilmiştir. "Doğal seçilim, en güçlünün hayatta kalması." İşletmenin önemli bir gelişme göstermesini sağlamak için, yalnızca ürün kalitesini değil, aynı zamanda hizmet kalitesini de artırmalıyız.
Modern ekonominin gelgitleriyle karşı karşıya kalırken, bizim için hem fırsatlar hem de zorluklar var. Haier gibi "ürün kalitesi sıfır kusur, kullanıcılar arasında sıfır mesafe, sıfır likidite sahipliği" üç sıfır yönüne ulaşmak için bu altın anahtarın kalitesini sıkıca kavrayabilirsek, yenilmez bir konumda şiddetli rekabette yer alabiliriz, böylece işletme uzun vadeli bir gelişime sahip olur, yarınımızı daha parlak hale getiririz!
Gönderi zamanı: 10-Ağu-2023